Apandisit tümörü, nadir görülen bir tümör çeşididir ve pek çok kişi tarafından bilinmeyebilir. Genellikle apandisit ağrıları, belirtileri veya patlaması gibi haberler daha yaygındır. Apandisit tümörlerine genellikle apandisit ameliyatı esnasında rastlanmaktadır. Çağımızın sinsi hastalıklarından biri olan kansere, maalesef vücudun neredeyse her yerinde rastlanmaktadır. Apandisit organı, karnımızın sağ alt bölümünde, kalın bağırsağın başlangıç kısmında ve kör bağırsağın uç kısmında bulunan parmak biçiminde bir organdır. Uzunluğu ortalama 6-9 cm arasında değişir. Bu organ, bağışıklık sistemi ile ilgili bazı maddeler salgılar. Apandisit tümörlerinde erken tanı büyük önem taşır. Organlara yakın olduğu için metastaz olasılığı yüksektir. Hastalığın yayılma hızı, cerrahi müdahale sonrası yaşam süresini belirleyebilecek etkenler arasındadır. Apandisit ameliyatı sırasında karşılaşılan ya da varlığı bilinen tümörler aşağıdaki gibidir.

Karsinoid tümör, apandisit ameliyatları esnasında rastlanılan tümörlerden biridir. Ortalama 200 ameliyattan birinde görülebilmektedir. Apandisit tümörleri içerisinde %50 oranında görülme sıklığı vardır. Bu tümör rastlanan hastalarda yaşam süresi genellikle 5 yıl olarak kayıtlara geçmiştir. Adenokarsinoid tümör, bu bölgede rastlanan bir diğer tümördür. Apandisit tümörleri içerisinde goblet hücreli tümör olarak da adlandırılmaktadır. Bu tümörün yapısında hem kanser hem de karsinoid tümörü özellikleri görülmüştür. Seyri kötü ilerleyen bir yapıda olduğu için hastaların ancak %70'i 5 yıllık yaşam süresine sahip olmaktadır. Psödomiksoma peritonei, yine apandisit kaynaklı bir tümördür. Apandisit tümörlerinin %20'sini oluşturan bu tümör, jel kıvamındadır ve boyutları 10-15 kg kadar olabilmektedir. Bu tümörde fıtıklaşma, karında şişlik ve huzursuzluk hissi gibi belirtiler olmaktadır. Apandisit bölgesinde oluşmayan ancak yakın organlardan metastaz yapan bir tümör olan taşlı yüzük hücreli karsinom nadir görülmektedir. Ancak agresif bir tümör tipidir.

Apandisit tümörü tespit edildiği zaman, kalın bağırsağın sağ yarısının alınması gerekmektedir. Erken tanı çok önemlidir. Apandisit tümörü olan hastalarda ailevi Akdeniz ateşi hastalığının varlığı düşünülmektedir. Apandisit tümörleri genellikle genel cerrahi, gastroenteroloji, radyoloji ve onkoloji uzmanları tarafından ortaklaşa bir takip sonucunda tedavi edilir. Ameliyat sonrası kemoterapi tedavisi uygulanabilmektedir. Bu ameliyatlar sonucunda hastanın 10 yıllık yaşam şansı %65 olurken, 5 yıllık yaşam şansı %80 civarındadır.

Apandisit tümörlerinin belirtileri şunlardır:

Apandisit tümörlerinin tedavisi genellikle cerrahi müdahale ile başlar. Cerrahi müdahale sonrası, kemoterapi ve radyoterapi gibi ek tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Tedavinin başarısı, tümörün tipi, büyüklüğü ve yayılma durumu gibi faktörlere bağlıdır. Erken tanı ve tedavi, hastaların yaşam süresini ve kalitesini artırabilir.

Apandisit tümörleri nadir görülmekle birlikte ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Erken tanı ve tedavi, hastaların yaşam süresini ve kalitesini artırabilir. Bu nedenle, apandisit belirtileri gösteren kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurması önemlidir.